24 Ekim 2013 Perşembe

bakanlığın cevabı

Domuz katkılı ilaçlarla ilgili sorduğum soruya Sağlık bakanlığının verdiği cevap.

 "İlaçlarda kullanılan yardımcı maddeler hakkındaki başvurunuz elimize ulaşmıştır. İlaç üretiminde kullanılan jelatin ile ilgili olarak, Bakanlığımızca yapılan ruhsatlandırma sürecinde ilaçlarda kullanılan film kaplama materyalleri gibi yardımcı maddelerin hangi kaynaktan olduğu değil bu ürünlere ait sunulan kalite uygunluk belgelerinin kontrolü zaruri ve insan sağlığı açısından önemlidir. Söz konusu yardımcı maddelerin kalite standartlarına uygunluğunun, konusunda uzman bilim adamlarından oluşan komisyonlar tarafından değerlendirilmesinin ardından kullanımlarına izin verilmektedir. Bilgilerinize sunarız." 
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu 

28 Haziran 2012 Perşembe

Yapma ve Gerçek Çiçekler

Bir adam elinde iki demet çiçekle arif bir kişinin meclisine gitti ve şöyle dedi:

"Bu demetlerden birisi gerçek çiçeklerden oluşuyor; diğeri ise Çin'de son derece büyük bir maharetle yapılmış sun'i çiçeklerden ibaret. Eğer siz sanıldığınız kadar idrak sahibi biriyseniz, bana hangisinin yapma, hangisinin gerçek olduğunu söylemenizi isteyeceğim. Ama onlara çok yaklaşmamanız ve koklayıp dokunmamanız gerek."

Bilge kişi şöyle dedi: "Akıllıca sorulan soruya akıllıca cevap verilir, sathi bir sorunun cevabı da sathi olur. Fakat bu bahçıvanlıkla ilgili bir soru. Bana bir arı kovanı getirin."

Kovan getirildi ve elbette ki kovandan çıkan arılar gerçek çiçekleri seçtiler.

27 Haziran 2012 Çarşamba

Sudan Çıkan Balık


Mürid olmak isteyen birisi, bir mürşide kendisine alıştırma öğretmesi için yalvardı. Ama mürşid şöyle dedi: “ Sana bunun yerine bir hikâye anlatacağım, o zaman alıştırmalara ihtiyacın kalmayacak.” 
Sonra devam etti :  Vaktiyle kendisine suyun dışında yaşamasını öğretmesi için yalvaran, karada yaşamaya can atan bir balığı eğitmeyi kabul eden bir adam vardı.  Azar azar, önce birkaç saniye, derken birkaç dakika, daha sonra bir defada saatlerce açık havada kalmaya alıştırdı onu. Hatta balık onun yanında yaşamaya başladı; adamın bahçesinde rutubetli fakat açık havalı bir köşeye yerleşti. Yeni hayatından çok memnundu ve sık sık adama “Ben gerçek yaşamak diye buna derim işte!” demeyi alışkanlık haline getirmişti.      
Sonra, bir gün, çok ağır bir sağanak halinde yağmur yağdı ve bahçeyi sel bastı. Balık boğulmuştu.

3 Ocak 2012 Salı

Bize Hakikatlardan Hiç Anlatmadın

Ebu Muhammed Kasım Hazretleri'nin müridlerinden bir heyet bir gün geldi ve dediler:

-Bize hakikatlardan hiç anlatmadın...Hikmeti ne ola ki?
O, bu soruya şu mukabelede bulundu:
"-Müridlerimin bu günkü sayısı nedir?"
-Altı yüz kadar.. Dediler..
Bundan sonra şu emri verdi:
-"Onların içinden yüz tane seçiniz..Sonra bu yüz kişi içinden yirmi kişi seçiniz. Sonra bu yirmi kişi içinden de dört kişi seçiniz..."

Seçtiler..Emri yerine getirdiler.

Bu son seçilen dört kişi şunlardı: İbn-i Kastalani, Eb'üt Tahir, İbn-üs Sabuni ve Abdullah Kurtubi...

Bunları bir gözden geçirdi...Daldı, düşündü sonra şöyle dedi:

"Bunlar ha..Eğer şahidler huzurunda size hakikatlara dair bir kelime söylesem, katlime ilk fetva veren bu dört kişi olacaktır.."

28 Aralık 2011 Çarşamba

Güzel Ahlak Tasavvuf Demektir

Fas'ın büyüklerinden, efendilerinden ve şeriflerinden biri ihvandan bir grup önünde bana, son derece büyük bir kabalıkta bulundu ben ise karşısında sessizce duruyorum. Nihayet kinini kustu, yorulup sustu. Ben yine suskunum, konuşmuyorum, hiçbir şekilde ona cevap vermiyorum. Mesele uzadıkça, benim ona cevap vermediğimi gördükçe bana: " Seninle konuşuyorum...Benimle konuşsana" dedi. Ben de, "Ben yiğit insanlar tanıdım. Beni böyle yetiştirdiler.Allah benden yana onlara hayır bahşetsin." dedim. Bana "Nasıl yani?" dedi. Ben de, "Sen böyle çirkin konuşurken seninle konuşursam, kendi adıma, senin gibi çirkinlik yapmaktan korkarım. İkimiz de çirkinlik yaparsak, aramızda nasıl hayır hasıl olur ki? Eğer senin çirkinliğine benim çirkinliğim de katılırsa buradan hayır çıkacağını düşünemiyorum" dedim. 


Bunun üzerine büyük bir uyanıklık ve güçlü bir halle: "İnsanlar bana senden böyle bahsetmişlerdi. Çünkü senin büyük bir fakih olduğunu söylemişlerdi." dedi. Sonra da ortaya koyduğu bu çirkinliğe pişman oldu, benden çokça özür diledi ve bana dopdolu bir sevgiyle bağlananlardan oldu.


(Bir Mürşidin Mektupları,Sayfa 232, Şeyh el Arabi ed Darkavi, İnsan Yayınları)

26 Aralık 2011 Pazartesi

Allah'a İtiraz Etmek

Sufilerden biri çocuğunu kaybetti. 
Ona denildi ki: Allah’ın onu sana geri vermesini istesen ya! Der ki: Benim Allah’a itiraz etmem çocuğumu kaybetmekten daha ağırdır. 

25 Aralık 2011 Pazar

Marifet ile başlayınız

Bir Allah dostunun bir müridi için marifeti (Allah'u Teala'yı bilmek, tanımak)  istemesiyle alakalı meşhur bir hikaye vardır.

Mürid hep işiyle ve başka şeylerle meşgulmüş. Bir gün Şeyh (k.s) onu elinden tutuyor ve kabristana götürüyor ve diyor ki: "Sanıyor musun ki burada yatan insanlar gitmeden önce yapmak istedikleri her şeyi bitirebildiler?"